17 Eylül 2013 Salı

Biber Gazı Kimyasal Bir Silahtır!



31 Mayıs - 6 Haziran tarihleri arasında TTB'nin yapmış olduğu tespitlerde, 3 insanımız hayatını kaybetmiş, 18 insanımız ağır kafa travması geçirmiş, 48'i ağır olmakla beraber beş bine yakın insanımız yaralanmıştır.

Biber Gazı (OC)'na kısa süreli etkileşimlerde herhangi ciddi yan etkisi bulunmasa da fazla kullanım ve uzun süre yada yoğun miktarda maruz kalınması durumunda oluşabilecek yan etkiler tahmin edilemediği için sağlıkçıları korkutmaktadır. Hele ki Gezi Parkı Eylemleri'nde kadın-erkek, yaşlı-genç pek çok insanın hem uzun süre hemde yoğun miktarda gaza maruz kalmaları, uzun vadede gözükebilecek yan etkiler konusunda pek çok soru akla getirmektedir.


Biber Gazı'nın ana maddesi olarak kullanılan kapsalin maddesi suda çözünmediği için su ile müdahalelerde etkisi azalmamaktadır. Göze temasında gözde sulanma, yanma, batma, geçici körlük gibi yan etkileri gözükmektedir. 

Üst solunum yollarına da saldıran bu gaz, burun, boğaz, geniz ve soluk borusunda yanma ve tahrişe sebep almakta, uzun süreli maruzlar da astım krizine kadar yol açmaktadır. 

Kapalı alanlarda kullanılması yasak olmasına rağmen kapalı alanlarda yoğun şekilde kullanılıp, dışarı çıkmaya çalışan insanların üzerine plastik kurşun sıkarak içeri, gaza doğru kaçmak zorunda kalan insanlar kapalı alanda yoğun miktarda OC (Biber Gazı)'ye maruz kalması sonucunda ciddi sağlık sıkıntıları yaşanmıştır.

Biber gazının kullanım talimatlarında "Doğrudan insanların üzerine atmayınız" yazısı mevcut olmasına rağmen doğrudan insanların üzerine sıkılmış ve ciddi yaralanmalara hatta ölümlere neden olmuştur. 
Gezi Olaylarında İstiklal Caddesi'nde bulunan bir kaynaktan aldığım bilgi ise içler acısı tabloyu bir kez daha gözler önüne seriyor; 

"Polisin yoğun baskısı gaz bombaları ve plastik mermilerden kaçmak için ara sokaklara dağıldık. Kaçıyoruz. Polis arkamızdan ağır hakaretler ederek plastik mermi ve gaz bombası yağdırıyor. Koşarken yanımda ki adamın kafasına bir gaz bombası isabet etti ve acı bir çığlık ile yere düştü. Arkama dönüp bakamadım ama bir daha kalkabildiğini sanmıyorum..."



Plastik Mermi'nin toplumsal olaylarda kullanması sonucunda vücutlarında pek çok yaralanma olmuştur. Bu olaylar plastik mermilerin göze isabeti sonucunda gözünü kaybedenler olmuştur. Bazı haberlere göre polis yakaladığı eylemcilere sırf eylem yaptıkları için (teslim oldukları halde) sırtlarına plastik mermi sıkarak işkence etmiş ve o halde karakola götürüp sorgulamış yada yolun ortasında bırakmış hatta darp etmiştir. Gezi olayları zamanında olayların en sıcak yaşandığı o haftada bir arkadaşımdan aldığım mesaj ile polisin eylemi dağıtmaktan çok daha fazlasını yaptığını bir kez daha kanıtlar nitelikteydi.

"Yoğun gazdan önümüzü göremiyorduk. Gözlerimiz, genzimiz, cildimiz yanıyordu bizde bir iş yerine sığınıp kapıları kapattık. İçerisi nispeten daha iyiydi. En azından nefes alabiliyorduk. O sırada polis etrafımızı sarıp içeri gaz bombası attı ve dışarı çıkmak isteyenlere plastik mermi attı. Acı ile içeri kaçtık. Polis yakalamak için değil öldürmek için saldırıyor! Lütfen Yardım Edin!"

Yine başka bir yerde ise yaşananlar yine iç burkan cinsten. Olaylardan sonra elime ulaşan bu yazı ile bir kez daha yaşanan vahşeti hissettim. 
"Polisten kaçarken bir apartmana sığındık İçeride astım krizi geçiren, cildi yandığı için bağıran ve ağlayan insanlar vardı. Bende önümü zor görüyordum. Gözlerimi açmakta zorlanıyordum. O sırada dışarıda çatışmalar devam ediyordu. Bir süre burada dinlendik. İçerisi gazdan fazla etkilenmemişti. Polis ilerleyerek sokağın kontrolünü aldıktan sonra apartmanın etrafını sardı ve dışarıda amirleri olduğunu düşündüğüm birisi şu şekilde bağırmaya başladı "Atın içeriye gebersin o... çocukları!" O sırada içimi bir korku kapladı. Polis kapıyı araladı ve içeriye bir kaç gaz bombası attı. İçerisi bir anda bembeyaz oldu nefes alamıyorduk. O sırada öldüğümüzü düşündüm. Koşarak çıkacak bir delik aradım. Apartmanın bodrum katına indim ve arkaya açılan bir kapı buldum. İçeridekilerin de çıkmasına yardım ettim."
Polisin amacı sözlerinden de rahatça anlaşılabiliyor...

Ve daha bunun gibi pek çok olaya şahit olduk geçtiğimiz aylarda. OC gazının tek yan etkisi gözleri yaşartmak değildir. Yoğun miktarda ciddi yan etkileri olabiliyor. Sonuçları ölüme gidecek kadar ciddi sorunlar teşkil edebiliyor. Emniyet güçlerinin tutumu nedeniyle bu risk iyice artmış durumda. OC (biber gazı) oldukça etkili ve tehlikeli bir kimyasal silahtır. Ülkemiz bu kimyasal silahı almak için ciddi rakamlar ödemektedir. Londra'da düzenlenen silah fuarında da dile getirilen bu etkilerine rağmen üretimi ve satışı sürmektedir. Bir Biber Gazı üreticisinin broşüründe gösterdiği üzere hedef halk! Halkın sağlığı! Tüm dünya Suriye'de kimyasal silaha karşı ayaklanmış durumda olmasına rağmen kimyasal silahlar her yerde ve ciddi tehlike arz etmekte! 

Kimyasal Silahlar yasa dışıdır. İnsan haklarına aykırıdır! Biber Gazı bir Kimyasal Silahtır!

BİBER GAZI'NIN KULLANIMINA DA ÜRETİMİNE DE HAYIR!!!


-Tugay Durmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder